Çarşamba, Ekim 3


Ne olduğunu bilmeden (sanırım 12 yaşlarımdaydım) yogaya ve meditasyona başladım. Kendi kendime bağdaş kurup, ellerimi dizlerimin üzerine koyup öylece oturuyordum. Aslında ne olacağını da bilmiyordum. Birşey olduğu da yoktu aslında. Bu merak nereden geldi bilmiyorum. Kimse birşey söylememişti. Sonra yaptığım şeyle ilgilenmeye başladım. Genelde insanoğlu ilgilendiği şeyi yapar. Bende de tam tersi olmuştu. Yaptığım şeyle ilgilenmeye başlamıştım. Kitaplar okumaya, bilenlerle konuşmaya başladım.

Zaman geçti. (Bu aslında dilimizde bilindik ve kalıplaşmış bir cümle. Zaman geçmesi. Aslında biz de geçiyoruz farkında olmadan ömrümüzün zamanından).

Sonra farkındalığı keşfettim okuyarak. Önemli olanın zamanın geçmesi değil de, kendimi keşfederek kendimden geçmenin önemli olduğunu öğrendim. Ve anladım ki kendimden geçmeyi öğrenemezsem huzurlu dolayısıyla da mutlu olamayacağım.

BENİ YA SEVMELİ YA ÖLDÜRMELİ
YİTİRMELİ NE VARSA
BAŞLAMALI YENİDEN

Deli Kızın Türküsü - SEZEN AKSU

Kendinden geçebilmek. Öyle sanıldığı gibi kolay değil. Öyle engeller, öyle taşlar, kayalar hatta dağlar getirip koyuyor ki önüne, tanıyamıyorsun kendini. Kendinin kendine ettiği budur.

Babam her zaman der "Seni herkesden ve herşeyden koruyabilirim ama seni kendinden koruyamam"

Genelde farkındalıkla, ruhsal gelişmeyle ilgili okuduklarım. İyi bir OSHO, Shirley MacLaine takipçisiyim.

http://www.oshoturk.cjb.net/

İnsanoğlunun defalarca bedenlendiğine inanıyorum bu dünyada. Defalarca bedenleniyoruz ki kendimizden, egomuzdan, yanıldığımız sahte benliğimizden geçmeyi öğrenelim diye. İşte gel gör ki bir kere bedenlenmekle olmuyor bu.

AMA AHDIM VAR. ÖZ'ÜME VARDIKTAN SONRA BİR DAHA DÜNYAYA GELME ŞANSIM OLURSA MARTI OLARAK GELMEK İSTİYORUM. BEYAZ BİR MARTI. HERKESE VE HERŞEYE GÖKYÜZÜNDEN BAKMANIN KEYFİNİ YAŞAMAK İSTİYORUM.

En hayran olduğum yaratık martıdır.